©x
Pc'lere Yardım Servisi Teamviever ve Alpemix Programlarından Pclere Yardım Servisi Sadece 3TL

İletişim İçin "CANLI YARDIM"Butonuna Tıklayınız.
facebook.com/balikavlama&send=false&layout=standard&width=450&show_faces=true&action=like&colorscheme=light&font&height=80" scrolling="no" frameborder="0" style="border:none; overflow:hidden; width:450px; height:280px;" allowTransparency="true">
Site Kuralları

  • Site İçerikleri Tamamen Sitemize Aittir İzinsiz Alınması Yasaktır.
  • Sitemizde İzinsiz Reklam Verip,İçerik Paylaşmak Yasaktır.
  • Argo,Küfür Ve Kaba İçerikli Mesaj Atmak Ve Yorum Yapanlar Uzaklaştırılır
  • Yazacağınız her tür yorum ve mesajdan sadece siz sorumlu olursunuz.
  • Bu siteye girerek tüm bu kuralları kabul etmiş sayılırsınız.
Galeri






SkyFeller,PYM'Nin İlk Müsterisi Oldu. PYM Hacker Grubu Doğuyor. PYM Site Yarismasına Katılmıstır,Desteklerinizi Bekleriz. PYM Çok Yakında .org Olacaktir.
,

İnternet Sözlüğü

ACCOUNT: İnternete bağlanmak için İnternet Servis Sağlayıcılardan alınan şifreli hesap için kullanılan bir deyim.

ACROBAT: Adobe yazılım şirketinin ürettiği, sunum (prezantasyon) yapmakta kullanılan bir yazılımın adı.

ACRONYM: İnterneti hızlı kullanmayı seven ve bu yüzden uzun uzun yazmaktansa kısaltmalarla iletişim kurmayı yeğleyen insanların yarattığı dil.

ALTAVISTA: Arama motorları arasında en popüler olanlardan biri. Adresi: www.altavista.com

APPLET: Java dili kullanılarak yazılmış, web cambazlıkları yapmaya yarayan, sayfaların gelişini yavaşlattığı gerekçesiyle kullanımı çok yaygınlaşmamış bir uygulama.

ASCII: American Standart Code for Information Interchange'in kısaltması. Veri transferleri hep bu kodlama ile yapılır. Bir iddiaya göre (Şaka ama gerçek) Bill Gates'in adı ASCI kodlarıyla, Şeytan'la aynı çıkmaktadır.

ATTACHMENT: Bir elektronik postaya eklenmiş dosya, resim, müzik veya görüntü dosyaları; hem bu eklerin hem de bunları ekleme işinin karşılığı olarak kullanılan bir sözcük.

BACK-UP: Yedekleme işi. Virüs ve sair teknik tehlikeler korkusuyla, var olan materyallerin kopyalarının saklanması işi.

BANDWIDTH: Bant genişliği. Başımızın belası. Daraldıkça, internette dolaşmak eziyet oluyor.

BANNER: İnternet reklamlarının genel adı.

BAUD: Veri transferinde, bilgisayarlar arası iletişimde kullanılan modemlerin hızını belirleyen bir birim.

BETA: İnternet aleminde henüz geliştirilme aşamasında bulunan, tam gelişmemiş ama deneme amacıyla kullanıma sunulmuş yazılımlar için kullanılan bir deyim.

BOOKMARK: İnternette Microsoft'tan önce Netscape vardı. Bu yüzden internetin bir kısım sörf jargonu Netscape'le oluştu. Bookmark, şimdi yaygınlıkla sık ziyaret edilen sitelerin toplandığı dosya anlamında kullanılıyor.

BOOLEAN (Bolyen) SEARCH: Arama makinalarını daha verimli ve akılcı kullanmak için geliştirilmiş bir mantık. Bu mantıkla arama yaparken, sözcükler arasında AND, OR, NOT, VE, VEYA gibi bağlaçlar kullanarak ilişkiler yaratıyorsunuz.

BROWSER: İnternette gezinmemizi sağlayan (Netscape Navigator, Microsoft Explorer, Opera gibi) tarayıcı programların ortak adı.

BUG: Piyasada satılan paket programlardaki yazılım hata ve açıkları. Bir programda bug varsa, o program 'hata'yapabilir.

COM: Bir internet adresinin ticari bir şirkete ait olduğunu gösteren kısaltma.

COOKIE: Bir internet sitesi tarafından ziyaretçinin bilgisayarına atılan küçük dosyacık. Bu dosyacık sayesinde o site sizin nereye girip çıktığınızı, neler üzerinde durduğunuzu ve nasıl dolaştığınızı izleyebiliyor; aynı adrese tekrar gittiğinizde sizi tanıyabiliyor. Amerikalı internet kullanıcıları, cookie'leri hiç sevmedikleri için, giderek kullanımı azalıyor.

DATABASE: Türkçe 'veri tabanı'diyoruz. Database'ler sayesinde bilgiler düzenli ve kategorik olarak depolanabiliyor ve istenildiğinde üzerinde arama yapılıp kolayca bulunabiliyor.

DIAL-UP: İnternete telefon yoluyla bağlanma işlemine bu ad veriliyor.

DISCONNECT: Hepimize 'Allah Kahretsin'dedirten bir durum. Bağlantı kopması durumu. Tam da aradığımız şeyi bulduğumuzda başımıza gelir, nedense?

DNS: Domain Name System. Anlatması biraz uzun iş. Biz yazıyla bir adres yazıyoruz; adres bilgisi DNS bilgisayarlarına gidip numarasal karşılığını buluyor ve o adres neredeyse bulunup getiriliyor.

DOMAIN: İnternet ortamında sahip olunan adres mülkiyeti bu adla anılır. Yani, domain, www'den sonra gelen adın birisi tarafından mülk edinilmiş olduğunu anlatan İngilizce bir kavramdır.

DOWNLOAD: Bilgisayarınıza veri indirme işi. Türkçe 'indirmek'en iyi karşılığı olsa gerek.

DVD: Digital Video Disc. CD ile aynı boyutlarda ama ondan daha yetenekli bir veri saklama diskidir. Bugünlerde herkes DVD'nin ne olduğunu gayet iyi biliyor.

E-MAIL: Elektronik Posta.

ENCRYPTION: Doküman ya da e-posta şifreleme işi. Bu işi otomatik yapan programlar var.

E-ZINE: İnternet dergilerine verilen genel bir ad.

EXE: Kendisini çalıştıracak programı da içeren minik yazılımlar için kullanılır. Bir dosyayı çalıştırmak için gerekli programın sizde olmadığını düşünün. Eğer size, sizde programı olmadığı halde bir dosya gönderilmişse, açıp bakamazsınız. Ama exe'ler, gelen dosyayı çalıştıracak programı da içerir ve size sorun yaşatmadan çalışır.

EXTRANET: Yine internet üzerinde kurulan bir yapı. Ama ancak sizin izin verdikleriniz, sizin tarafınızdan hazırlanmış bölümlerde dolaşabiliyor. Diyelim bir otomobil fabrikası, ülkenin dört bir yanındaki bayilerine internet üzerinden özel bilgilere ulaşma ve işlem yapma olanağı veriyor.

FIREWALL: Extranet ve intranet gibi iletişim ağlarını dışarıdan gelecek saldırılara karşı koruyan yazılımların genel adıdır.

HOAX: Her virüsü takip eden 'virüs geliyor'dedikodularına bu ad verilir. Hoax'lar rivayet olsa bile, çoğu kişi tarafından ciddiye alınır.

İNTRANET: Bir şirkete özel minik internet denebilir. Yalnızca bir şirketin çalışanları tarafından kullanılır; onlar girip dolaşabilir; şirketle ilgili bilgilere ulaşabilir. Örneğin intranet üzerinden şirkette çalışan herkese bir çırpıda mail gönderebilir ya da patronunuzun herkese açık randevu defterinden 'Ne zaman müsait'olduğunu öğrenebilirsiniz.

LEASED LINE: Türk Telekom'dan kiralanmış, sadece sizin kullanımınıza açık özel hat.

LINK: İnternette bir sayfadan diğerine geçmenizi sağlayan, altı çizili, üzerine imleç gelince el işaretine dönüşen bağlantı noktalarının adıdır.

LINUX: Microsoft'un Windows'u gibi bir işletim sistemidir; ama bu sistemi oluşturan bilgisayar kodları herkesin görebileceği şekilde açık uçlu yazıldığı için, herkes kenarından köşesinden bir ek yapabilmekte, yenilikler geliştirebilmekte. İnternette 'sosyalizm deneyi'gibi birşey.

LIVE: Naklen yayının internet dünyasındaki karşılığı.

MODEM: Bilgisayarların birbirleriyle konuşmasını sağlayan cihaz. Modemler, bilgisayarlarda kullanılan sayısal veriyi sese çevirerek karşı tarafa aktarır. Karşı tarafın modemi ise, telefon hatlarından aldığı sesi, bilgisayarın anlayabileceği sayısal verilere dönüştürür.

PASSWORD: Şifre ya da Parola. Özellikle internette çok kullanılır. Aman unutmayın; bir yere not edin.

PLUGG-IN: İnternetten download ettiğinizde-indirdiğinizde-size hiç farkettirmeden tarayıcınızın bir parçası oluveren minik programlar. Kullandıkça, hayatınızı nasıl da kolaylaştırdıklarını daha iyi anlayacaksınız.

POP3: Post Office Protocol. Size gelen e-postaların üzerinde barındığı ana bilgisayar.

PROTOKOL: İki bilgisayarın birbiriyle 'konuşmasını'sağlayan standartlar için kullanılan bir deyim. Standartlar olmasaydı, iki bilgisayarın birbiriyle konuşması, anlaşması mümkün olamazdı.

PORTAL: Altavista, Yahoo gibi haber, bilgi, rehberlik hizmetlerini bir arada sunan büyük web siteleri için kullanılan bir deyim. Portal, aslında bir mimarlık terimidir ve 'ana giriş kapısı'anlamına gelir.

REAL AUDIO-PLAYER: Müzik ve görüntü dosyalarını kullanmak için gerekli bir yazılım. Şimdi bir sürü çeşidi var.

SEARCH ENGINE: Arama motoru. Ekimizde bu konuyla ilgili çok ayrıntılı bir haber bulacaksınız.

SMILEYS: Daha çok chat ortamında kullanılan ve insanın binbir türlü halini karşı tarafa anlatmaya yarayan, işaretler dili. Örnek: (Gülmek)

SPAM: Çöp posta anlamına gelir. Siz istemeden, sizin adresinizi bulan birinin attığı, ilan-reklam amaçlı mail'ler bu ad altında toplanır. Tüm dünyada spam yapanların, internet ahalisinin en aşağılık grubunu oluşturduğu varsayılır. Bu yüzden utanç verici bir iş olarak değerlendirilir.

 

SIBER: Yunanca baş dümenci anlamına gelen kybernetes'ten türetilmiştir. İlk kez 1984'te William Gibson'un Neuromancer romanında telaffuz edilip, daha sonra bu romandan yaygınlaşmıştır. Siber kökünden sayısız sözcük üretilmiştir. Siberuzay, insanların bilgisayarlar yoluyla haberleştikleri gözle görülüp elle tutulmayan boşluğu anlatan bir sözcüktür.

VİRÜS: Bilgisayarınıza zarar vermek için kötü niyetle ve özel olarak hazırlanmış, minik yazılımların genel adıdır.

Otolike.org - Facebook sayfa begendirme, twitter takipci kasma, web sitesine organik hit
HACKER TAKIMI DOĞUYOR (TIKLA)

"PYM" Hacker Bölümü Hacker Grubu Kurmaya Karar Aldı.

Hacker Grubumuza Katilmak Ve Bizimle Çalişmalar Yapmak İstiyor musun?
Oyun Hileleri Dahil,Her Alanda Calismalar Yapıp,Tanınmak İstiyorsan
TIKLA BASVUR
buraya tıklayın
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol